Okul Öncesi Eğitimin Çocuğa Sağladığı Yararlar
Duygusal olarak, kendi islerini kendisi yapması, sorunları kendisinin
halletmesi ve bazı kararları kendisinin vermesi sayesinde kendine güveni yükselir.
Düşüncelerini dile getirebilme ve başkalarına iletebilme şansını elde eder.
Özgüven bireyin kendisini yetenekli, önemli basarili ve değerli biri olarak
algılama derecesi olarak tanımlanabilir.
Fiziksel olarak kesme, yapıştırma, boyama, kalem kullanma gibi
faaliyetlerin düzenli olarak yapılması sonucu ince motor becerileri gelişir
Ayrıca koşma, zıplama, fırlatma, tırmanma gibi faaliyetlerle de kaba motor
fonksiyonlarını kullanır ve geliştirir.
Çocukların beslenme ve sağlık durumunda iyileşme görülür.
Zihinsel olarak, nesneleri eşleştirme, sınıflandırma, ölçme, gözlem
yapma ve fikirler üretme gibi matematik ve bilim becerilerini kazanır. Anaokuluna
başlayan çocukların zeka puanlarında yükselme görülür. Kitapları incelemek,
boyama ve çizimler yapmak, arkadaşlarına mektup yazmak gibi faaliyetler de
dikkat ve konsantrasyonun artmasına ve erken okuma ve yazma yetilerinin gelişmesine
yardımcı olur.
Dikkat eksikliği sorunu ve öğrenme güçlüğü olan çocukların erken
fark edilmesi ve okula başlamadan gerekli önlemlerin alınmasını sağlar.
Sosyal olarak, çocuklar oyuncakları paylaşmanın yanında yetişkinin
ilgisini, yiyecekleri paylaşmayı ve karşılıklı konuşmayı öğrenirler. Ayrıca
yaşıtlarıyla çatışmaları ve ilişkilerde ortaya çıkan sorunları çözümlemeyi
ve kendini nasıl ve ne zaman koruyacağını ve diğer çocukların hakkına saygı
göstermeyi de öğrenirler. Bütün bunlar çocuğun ileriki yaşamında ortaya çıkan
tüm sorunları çözmesine yardımcı olacak problem çözme becerilerinin artmasını
sağlar.
Yemek, uyku, tuvalet gibi özbakım becerilerini kazanmak, anne-babadan
ayrı kalmak duygusal gelişimine katkıda bulunarak kendine güvenini artırır.
Ebeveyn-çocuk arasında daha güçlü ve olumlu bir ilişki oluşmasını
sağlar.
Yetişkinlik döneminde de kişilerin daha üretici ve verimli olmalarını
ve sahip oldukları potansiyeli tam olarak kullanmalarını sağlar.
Canlandırma, taklit ve hayali oyunlar sayesinde hayal gücü gelişir.
Arkadaşları ve öğretmenleri ile konuşmak dil becerilerini geliştirir.
Anaokulu çocuğun yaratıcı yönlerini ve ilgi alanlarını ortaya
çıkarmak açısından da önem taşır.
Bir okul öncesi kurumda belirli zaman dilimi içinde bir sıra düzen
izleyen faaliyetler, çocuğun zaman kavramını ve bunun insan yaşamındaki yerini
ve önemini öğrenmesine yardımcı olur.
Okul öncesi kurum, öğretmenin denetim ve uyarıları ile çocuklara
okludaki eşyaları ve oyuncakları ortaklasa kullanmayı birbirlerinin sırasını
ve hakkini gözetmeyi ve birbirleri için bir şeyler yapabilmeyi öğretecek en
iyi ortamlardan biridir.
Yemek sırasında arkadaşlarına ekmek servisi yapmanın onların bardaklarına
su doldurabilmenin çocuk için zevkli bir uğraş olduğu kadar gelecekteki kuracağı
insan ilişkileri için de olumlu bir temel oluşturacağı kuskusuzdur.
Çocuklar evde yapamadıkları birçok faaliyeti anaokulunda Gerçekleştirirken,
arkadaşları ile konuşarak onların düşüncelerinden haberdar olurlar. kendi
görüşlerini ve düşüncelerini rahatça ifade edebilirler. Hatta oynadıkları
oyunlarda, gerek evde gerekse okulda yakınları ve arkadaşlarına karşı duygularını
ifade etmek fırsatını bularak rahatlarlar.
Tüm
bunlar da okula hazır olması ve okul basarîsi açısından önem taşır.
Bu nedenlerden dolayı, okul öncesi dönemi çocuğu, annenin çalışıp
çalışmadığına bakılmaksızın anaokuluna başlatılmalıdır.